İstanbul Kurtköy’de cemaatle namaz kılan birisi kalp krizi geçirdi. Secdeye gittikten sonra kalkamayan yaşlı adama, ilk başta müdahale eden olmadı. Daha sonra cemaatten iki kişi namazını bozarak yardıma koştu. Kalp krizi geçiren adam camide vefat etti.
Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan, İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu ve İlahiyatçı Doç. Dr. Kerim Buladı, böyle bir durumda cemaatin izlemesi gereken yolu anlattı. Haber7.com’a konuşan Nursaçan ile Buladı, “Böyle bir durumda birkaç kişinin namazını bozup, yardıma ihtiyacı olan kişiyle ilgilenmesi gerekiyor” dedi. Nursaçan’ın kullandığı ifadeler şöyle:
Namazı bozup hemen müdahale etmek gerekir. Elimizden gelen neyse onu yapmak gerekiyor. O canı çıksın, bana ne dememiz doğru değil. Namazı bozup derhal müdahale etmek bir kulluk görevidir. Ama onunla ilgilenenler olursa o zaman devam edebilirsiniz.
KİTAPLARDAKİ HÜKÜM ÇOK AÇIK
Bu konuyla ilgili olarak fıkıh kitaplarında çok açık hükümlerin yer aldığını kaydeden İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu şu ifadeleri kullandı:
O haberin videosunu izlediğimde o kardeşimiz sanki böyle önüne eğilmiş gibi duruyor. Cemaat bence kalp krizi geçirdiğini fark etmemiş.
Buna benzer İslam tarihinde çok açık şekilde; fıkıh kitaplarımızda malın zayi olması, Müslümanın helal malına sahip çıkması da dini vazife, canı tehlikeye düştüğünde veya başka bir insanın canı tehlikeye düştüğünde namaz bozulur ve derhal ona yardım edilir. Bu çok açık bir hükümdür.
İslam tarihinde de Hazreti Ömer Efendimiz namazda şehit edilmiştir. Namazın içinde birine müdahale edilmeyecekse o zaman edilmezdi. Böyle bir şey mümkün değil. Hazreti Ömer Efendimizi öldüren katil yakalanmıştır. Namazı bekleseydi insanlar o kaçar giderdi. Katil yakalanmıştır. Yakalandığı gibi, Hazreti Ömer Efendimize de birkaç kişi müdahale etmiştir. Ama cemaatin tamamı değil. Bir kısmı bunu yapmıştır. Namazda tehlikenin boyutuna göre müdahale edecek kadar insanın namazını bozup o insana yardım etmesi gerekir. Doğrusu sonradan yardım eden kardeşlerimizin yaptığıdır. Benim namazın bozulur diyerek bir insanın canı tehlikeye atılmamalı.
SAHABE DÖNEMİNDE ÖRNEĞİ VAR
Hz. Ömer’in cemaate namaz kıldırdığı sırada hançerlendiğini hatırlatan Doç. Dr. Kerim Buladı ise şunları söyledi:
Bu durumda o kişiyle ilgilenecek kişiler namazı bozarlar. Onu bir kenara götürürler. Uygun bir yere alırlar. En azından birkaç kişinin onunla ilgilenmesi gerekiyor. Orada en azından kul hakkı var. Namaz Allah’ın hakkıdır tabii. Bunun uygulamasını sahabe döneminde görüyoruz. Hazreti Ömer Efendimiz de hançerleniyor. Orada hemen birkaç kişi ilgileniyor. Ama namaz devam ediyor. Hemen onu kaldırıyorlar, onun yerine başkası geçiyor namazda. O şekilde eve götürüyorlar.
O kişiyi bir yere kaldıracak veya ilgilenecek birkaç kişinin namazını bozmasında yarar var.
Evde yangın çıkabilir, küçük çocuk vardır, tehlikeli bir pozisyondadır, merdivenden düşecektir, ranzadan düşecektir. Bunun gibi. Eğer gerçekten hayati tehlike varsa ve ilgilenilmediği takdirde daha fazla sıkıntı olacaksa kişi namazını bozar.