Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte ABD Başkanı Donald Trump tarafından BM Genel Kurulu’na katılan heyetlerin başkanları onuruna verilen resepsiyona katıldı. Liderler program kapsamında birlikte fotoğraf çektirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurulu’nda dünya ülkelerine seslenişi geniş yankı uyandırdı. Erdoğan’ın, genel kurula damgasını vuran konuşması Filistin’den Mısır’a, Suriye’den Keşmir’e kadar mazlum coğrafyalara umut oldu.
Konuşmasında İsrail işgalini vurgulayan Erdoğan, “BM kürsüsünden soruyorum; İsrail devletinin sınırları neresidir? 1948 mi, 1967 sınırları mı geçerlidir? Yoksa başka bir sınır var mıdır ?” diye sordu. Erdoğan’ın konuşmasın esnasında İsrail delegelerinin rahatsız bir şekilde gülümsemesi dikkat çekti. Filistin heyeti ise konuşması boyunca Erdoğan’ı sık sık alkışladı. Benjamin Netanyahu ve İsrail Başbakanlığı, resmi Twitter hesaplarından Erdoğan’a yanıt verdi. Netanyahu yayınladığı video mesajında, “İsrail hakkında yalan söylemeye son vermeyen, kendi ülkesinde Kürtleri katleden ve Ermeni halkına yönelik korkunç katliamı reddeden Erdoğan İsrail’e vaaz vermemeli. Erdoğan, yalan söylemeye son ver” dedi.
KEŞMİR HALKININ GÖNLÜNÜ FETHETTİ
Hindistan zulmüne maruz kalan Keşmirlilere ilişkin Erdoğan, “Uluslararası toplumun hala yeterince ilgi göstermediği sorunlardan biri de 72 yıldır çözülemeyen Keşmir ihtilafıdır. BMGK kararlarına rağmen Keşmir adeta abluka altında” dedi. Erdoğan’a teşekkür eden Pakistan Başbakanı İmran Han, “Erdoğan’a BM konuşmasında Keşmir sorununa yer verdiği için çok teşekkür ediyorum. Erdoğan gelecek ay Pakistan’ı ziyaret edecek” ifadelerini paylaşırken, Dünya Keşmir Farkındalık Forumu Genel Sekreteri Dr. Ghulam Nabi Fai ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Keşmir halkının gönlünü fethetti” diye konuştu.
ERDOĞAN’DAN SİSİ BOYKOTU
Erdoğan’ın, “Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın mahkeme salonunda çırpınarak ölmesi ve ailesinin defnine bile izin verilmemesi içimizde kanayan yaradır. Bölgenin adalete ve hakkaniyete olan ihtiyacının adeta bir sembolü olmuştur” ifadeleri darbeci Sisi yönetimini rahatsız etti. Akla ziyan bir açıklama yapan Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Hafız, “Erdoğan adaleti savunuyor gibi görünerek Mısır’a olan nefretini ortaya koyuyor” dedi. Ayrıca Erdoğan’ın BM’de Mısır konusuna değindiği esnada Mısır temsilcilerinin ayağa kalkarak alkışlayanları adeta fişlemeye çalışması dikkat çekti. Erdoğan, liderlerin katıldığı yemekte de ABD Başkanı Donald Trump’ın masasında Mısır lideri Sisi’yi görünce yemeğe katılmaktan vazgeçmişti.
TÜRK HALKI ÇOK ŞANSLI
Erdoğan’ın açıklaması sadece devlet ve hükümetler nezdinde değil mazlum coğrafyaların sokaklarında da büyük yankı uyandırdı. Erdoğan’ın konuşması gün boyunca dünyada en çok konuşulan konular arasına girdi. Dünyanın dört bir yanından Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere yerli ve yabancı çok sayıda Twitter kullanıcısı Erdoğan’a teşekkür mesajları yağdı. Arapça paylaşılan mesajlarda ‘Arap liderlerin sakladığı haritayı dünyaya gösterdi” diyerek Erdoğan’ın Filistin konusundaki sözlerine vurgu yapıldı.
ÜMMETİN TEMSİLCİSİ
“Mükemmel konuşma ve mükemmel ifade tarzı. Türk halkı böyle bir lideri olduğu için şanslı”, “Mağdur Müslümanlar adına konuştunuz. Filistin’in adil davasını savundunuz”, “Erdoğan sadece Türkiye’nin Cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda Müslüman ümmetinin temsilcisi” gibi mesajlar da binlerce kez paylaşıldı. Arap basında da Erdoğan’ın Filistin mesajı ve İsrail Başbakanı Netanyahu’nun cevabına yer verildi.
ALLAH GÜÇ VERSİN
Keşmir ve Arakan mesajları da, Pakistan, Bangladeş ve Keşmir halkının takdirini topladı. “Müslüman dünyasının Tayyip Erdoğan gibi cesur başkanlara ihtiyacı var. Allah Pakistan ve Türkiye ilişkilerine güç versin.” “Keşmir Müslümanlarının, Filistinlilerin ve tüm ümmetin sesi. Bizim büyük liderimiz” gibi paylaşımlar dikkat çekti. Pakistan televizyonlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine geniş yer verildi.
Haritada güvenli bölge 20 mil
Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak güvenli bölge için destek isteyen Erdoğan, “Amerika, koalisyon güçleri, Rusya, İran el ele bu güvenli bölgede mültecileri, çadır kentlerden, konteyner çıkartıp buraya yerleştirebiliriz. Bu bölgenin derinliğini Deyr Ez Zor, Rakka hattına indirebilirsek ülkemizden, Avrupa’dan ve dünyanın diğer bölgelerinden geri dönecek Suriyeli sayısını 3 milyona kadar çıkartabiliriz” diye konuştu. Erdoğan’ın elindeki haritada Suriye’nin kuzeyinde bölgenin derinliğinin 20 mil ve Münbiç’i de kapsayan bir şekilde yer alması dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından terör örgütü PKK/YPG’den yapılan açıklamalarda Türkiye hedef alındı.
HANİYE’DEN MEKTUP
Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Filistin’i savunduğu ve İsrail’in işgalini dile getirdiği için şükranlarını iletti. Erdoğan’a bir mektup yazan Haniye, “Filistin halkının yetmiş yıldan fazla süredir topraklara ve Filistin halkına karşı suç işleyen İsrail’e karşı sözlerinizi ve işgal altındaki Kudüs ve Mescid-i Aksa için sevgi dolu konuşmanızı ilgi ve takdirle dinledik” dedi. Haniye, Erdoğan’ın hitabının İslam ümmetinin yüreğindeki ızdırabı dile getirdiğini belirterek, “Mağdur Müslümanlar adına konuştunuz. Filistin’in adil davasını savundunuz” ifadelerini kullandı. Haniye sözlerini, Filistin halkının yanında duran ve yardımlarını esirgemeyen Erdoğan, kardeş Türkiye ve Türk halkına teşekkür ederek bitirdi.
KEŞMİR AÇIK HAVA HAPİSHANESİ OLDU
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, New York’ta Türkiye ve Pakistan ortak ev sahipliğinde düzenlenen ‘Nefret Söylemiyle Mücadele’ temalı etkinlikte konuştu. Günümüzde nefret söylemine en fazla maruz kalanların Müslümanlar olduğunu belirten Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Nefret söylemi küresel ölçekte yükselişte olan İslam düşmanlığı ırkçılık ve yabancı karşıtlığının en yaygın aracıdır. Bu tarz söylemler günün her saatinde sosyal medyada siyasetçilerin içe dışa yönelik beyanlarında normalleştirilmektedir. Ruanda’daki katliamları gerçekleştiren Batı’yı kimse hesaba çekmemiştir. Orada milyonlar öldürülmüştür. Kimse Batı’ya siz böyle bir katliamı nasıl yaptınız dememiştir.
NEFRET SÖYLEMİ ÖZGÜRLÜĞÜ OLAMAZ
Günümüzde nefret söylemine en fazla maruz kalanlar ne yazık ki Müslümanlardır. Müslüman kadınlar sırf başörtüsü taktıkları için sokakta çarşıda işyerlerinde tacize uğruyor. Nefret söylemini bir kez de burada lanetliyorum. Nefret söylemi, fikir özgürlüğü parantezine asla alınmamalıdır. Son dönemlerde özellikle Hindistan’da Keşmir olaylarıyla bütünleşen bir dönemde orada sadece inek eti yedikleri için kırbaçlanan hatta palalarla dövülen, ölüme mahkum edilen Müslüman gençleri acaba neyle savunacağız? Nasıl onların insan hakları noktasından haklarını savunur hale geleceğiz? Sen nasıl inek eti yersin? Böyle bir saçmalık olabilir mi? O zaman biz de inek eti yiyoruz. Bizim akıbetimiz ne olacak? Onlara mı soracağız bunu?
HERKES VEJETERYAN DEĞİL
Herkesin herhalde vejeteryan olması beklenemez. Böyle bir durum da söz konusu değil. Bir taraftan inanç özgürlüğü diyeceksiniz benim inancımın gereği bu değil. Ben senin inancına saygı duyuyorum. Sen benim inancıma niye saygı duymuyorsun? Bizim ülkemizde domuz eti yiyenler var biz niye domuz eti yiyorsunuz diye bunlara bugüne kadar asla müdahale etmedik. Onun inancının gereği odur yiyebilir bizi çok da ilgilendirmez. Şu anda Keşmir adeta bir açık hava hapishanesine döndürülmüş vaziyettedir. Yarın o bölgede ne tür kanlı eylemler olacağını şimdiden ben düşünemiyorum anlamak ve anlatmak istemiyorum. Bütün devlet kurumlarına bu konuda (Keşmir) önemli görevler düşüyor. Hem devletlerarası hem de bölgesel ve küresel nitelikli uluslararası örgütler nezdinde gerçekleştirilen somut girişimler daha etkin hale getirilmelidir.