MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şu şekilde:
Bu akşam aldığımız habere göre, MHP Şırnak İl Başkanlığı silahlı teröristlerce kurşunlanmıştır. Şükür ki saldırıda herhangi bir ölüm ya da yaralanma hadisesi vuku bulmamıştır.
Adana’da güvenlik güçlerimize yönelik bombalı saldırının ardından gerçekleşen bu menfur eylemin, planlı ama bir o kadar da acemice bir yıldırma ve provokasyon programının parçası olduğunu görüyoruz.
Şırnak İl Teşkilatımızın mensupları, terör örgütü PKK’nın tehdit ve baskılarına rağmen bin yıllık kardeşlik hukukunun yaşatılması için canları pahasına faaliyetlerini sürdürmektedir ve kararlılıkla sürdürecektir.
MHP Şırnak İl Teşkiatının fedakâr mensuplarıyla Adana’daki kahraman güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Adana ve Şırnak saldırıları, PKK’nın sözde milisleriyle ses getirme amaçlı amatör eylemlere giriştiğini göstermektedir.
Söz konusu saldırılar; kırsalda ve dağlarda militanlarını birer birer yitiren, devletin kararlı adımları sayesinde mum gibi eriyerek son nefesini vermek üzere olan PKK’nın, çaresizlik ve tükenişinin de işaretidir
PKK’nın elinden kaçarak devlete teslim olan bazı örgüt militanlarının akıllara durgunluk veren itirafları; HDP, HDP’li belediyeler ve Kandil üçgeninde sözde milis faaliyetleri üzerinden dönen dolapları gözler önüne sermiştir.
Dağdaki militanların olmadığı yerde, köy ve kentlerdeki sözde milisler eylem düzenlemektedir. Sözde milis faaliyetleri, HDP ile belediyelerin koordinasyonunda ve PKK’nın sözde sorumlularının öncülüğünde yürütülmektedir.
PKK militanlarına erzak ve saklanacak yer temin eden, sağlık yardımı yapan; bilgi, istihbarat ve ulaştırma desteği veren sözde milisler; PKK’ya eleman temini noktasında da anahtar rol oynamaktadır.
“Gündüz insan gece hırt.” misali, dışarıda normal insan görüntüsü verip sinsice, kahpece eylem yapan bu sivil unsurlar; bir takım kundaklama ve sabotaj eylemlerinin de failleridir.
Sözde PKK milisleri, EYP üretip yollara yerleştirmekte, ormanlarımızda yangın çıkarmakta, sivil araçlarla seyahat eden insanlara ve hatta çobanlara yönelik şuursuzca saldırılar düzenlemektedir.
Bu eylemler, Kurtuluş Savaşı sonunda düşmanla iş birliği yapan tükeniş psikolojisindeki hain çetelerin çıkardığı şehir ve orman yangınlarını, düzenlediği sabotajları hatırlatmaktadır. PKK’nın sözde milis unsurlarının benzer eylemleri, ögütün son çırpınışlarıdır.
Aynı zamanda esrar üretip satma ve bu yolla PKK’ya ekonomik kaynak sağlama görevi yürüten bu sözde milis yapılanmasını yetkililerin dikkatine sunuyoruz.
Sözde milislik meselesi sadece silahlı saldırı, yardım ve yataklık suçuyla geçiştirilemez.
Devletin kararlı ve caydırıcı eli, PKK yamaklarının ensesine balyoz gibi inmelidir.
Sadece güvenlik güçlerimize ve masum insanlara kanlı saldırılar düzenlemekle kalmayıp, ormanlarımızı ateşe vererek doğal hayatı zarara uğratan bu ifrit tiyatrosuna son verilmelidir.
Çocukların dağa götürülen annelere devletin desteği HDP-Belediyeler-Kandil üçgenini kırmakla sınırlı kalmamalı; kırsalda, köy ve kentlerde sözde milis faaliyetleriyle söz konusu eylemlere katılım da engellenmelidir.