Gazeteci Cemal Kaşıkçı, evlilik belgesi almak için 2 Ekim 2018 tarihinde gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda cesedi parçalanarak öldürülüştü. Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin dava devam etti.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, Yazar ve AKP Dış İlişkilerden ve İnsan Haklarından Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, izleyici olarak geldi.
“İÇERİ TEK BAŞINA GİRDİ, NİŞANLISI DIŞARIDA BEKLEDİ”
Arabistan Başkonsolosluğunda şoför olarak çalıştığını belirten tanık Serhat Karataş, olay gününe ilişkin şuları anlattı: “Olay günü Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı ile birlikte konsolosluğa geldiğini gördüm. İçeri tek başına girdi, nişanlısı dışarıda bekledi. Bana verilen talimat üzerine otelde olduğu belirtilen 3 Suudi vatandaşını alarak konsolosluğa getirdim. Bu şahıslarla ilgili soruşturma aşamasında bana fotoğraflar gösterildi. Fotoğraflardan şahısları teşhis ettim.
Olay günü akşam üzeri Başkonsolosluktan çağrıldım. Misafirlerin havaalanına bırakılacağı söylendi. 3 Suudi vatandaşını havaalanına bırakmam istendi. Bu kişilerin, daha önce konsolosluğa getirdiğim kişiler olup olmadıklarını bilmiyorum. Şahıslar, yolda trafik sıkışınca, acele etmemi, biran önce havaalanına gitmemizi söylüyorlardı. Tedirgin olduklarını hissetmedim. Bıraktığım şahısları, havaalanının sivil havacılık tarafına bıraktım. O bölümden özel uçaklar kalktığı için özel uçağa bindiklerini düşündüm. Olayı 1 veya 2 gün sonra yanlış hatırlamıyorsam basından öğrendim. Olay sonrasında da konsolosluk içinde anormal bir şey görmedim”
“KUVEYTLİ GENERAL ‘CEMAL BENCE ÖLDÜRÜLDÜ’ DEDİ”
Mahkemede tanık olarak dinlenen gazeteci Turan Kışlakçı ise şunları anlattı: “Cemal beyle mesleğimiz dolayısıyla uzun yıllar dostluğumuz var. Türkiye’ye geldiğinde buluştuğum biriydi. Cemal, Suudi Arabistan’da tutuklanıp serbest bırakıldıktan sonra ABD’ye gitmek ve orada yaşamak istediğini söylemişti. 5-6 ay Türkiye’de, 5-6 ay da ABD’de kalmak yönünde konuşmuştuk. Türkiye’de medya alanında kendine uygun iş bulabilirse burada da yaşayabileceğinden bahsetmişti. Olay günü Hatice hanım ile bir arkadaşı aramıştı. Saat akşam 5 gibiydi. ‘Cemal şu an konsoloslukta hala çıkmadı, saat 1 gibi girmişti’ dedi. Cemal’in Türkiye’ye geldiğini de böyle öğrenmiştim. Elçiliğin önüne gittik. Orada beklemeye başladık. Kapıdaki görevlilerden birisine, ‘Cemal nerede’ diye sorduk. ‘Cemal çıktı gitti. Niye bekliyorsunuz, niye tüm basını buraya yığdınız’ dedi. Biz sabaha kadar beklemeye devam ettik. Kuveytli general ile konuştuğumuzda ise, ‘Cemal bence öldürüldü. Çünkü o gün kimse çalışmıyordu. Ben çalışıyordum sadece. Aşağıdan sesler geliyordu. Bence öldürüldü’ dedi. Cemal’e tehdit mesajları geliyordu. Sosyal medya üzerinden, ‘Bunun hesabını vereceksin’ şeklinde paylaşımlar yapılıyordu Cemal hakkında. Eleştirel yazıları yazmaması isteniyordu”
Mahkemede beyanda bulunan müşteki avukatları, CIA’nın cinayete ilişkin raporunun istenmesini talep etti. Mahkeme, Amerikan İstihbarat raporunun getirilmesi talebini, dosyaya katkı sağlamayacağını belirterek talebi reddetti. Duruşma eksik hususların giderilmesi için ertelendi.