Mersin’in en verimli topraklarının yer aldığı ve halkın sebze ve meyve yetiştiriciliği yaptığı yayla özelliğine sahih mahallelerinde yapılması planlanan taş ocağı projesinin ÇED toplantısı vatandaşların tepkileri üzerine yapılamadı. Çevreciler ve yöre halkı ÇED toplantısının iptili üzerine davul zurna eşliğinde çiftetelli oynayarak kutlama yaptı. Tava ve tencerelerin de çalındıoğı eylem olaysız sona erdi.
Çukurkeşlik mahallesinde yapılması planlanan taş ocağı için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısının yapılacağı alanda toplanan çevreciler ve vatandaşlar, dövizler açarak protesto eylemi yaptı. Jandarma ekiplerinin de yoğun güvenlik önlemi aldığı ÇED toplantısı tepkiler üzerine yapılamadı. Tepkiler üzerine Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile diğer yetkililer toplantının yapılmadığına yönelik tutanak tutarak bölgeden uzaklaştılar.
“HER TÜRLÜ KARŞIYIZ”
Eylemde konuşan Çukurkeşlik Mahallesi Muhtarı Süleyman Kuş, “Burada taş ocağının yapılmasına izin verirsek yarın bir gün bizim çocuklarımıza bu durumu açıklayamayız. Biz burada taş ocağı istemiyoruz. Eğer yapılırsa 2 gün sonra çöp olacağız. Buna da her türlü karşıyız. Direneceğiz” dedi. Çukurkeşlik Doğal Hayatı Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Abdullah Şahin ise “Küresel ısınma yüzünden zaten derelerimiz kuruyor. Balıklar ölüyor. Bunlara çare bulmak gerekirken burayı tamamen yok etmenin hiçbir anlamı yok. Biz üretmezsek gidip de gökdeleni mi kemireceksiniz? Biz üretmezsek siz bitersiniz. Dağımıza, toprağımıza, taşımıza dokunmayın. Biz istemiyoruz” diye konuştu.
“MERSİN’İN KAPISI BURASI”
Mersin Doğa ve Çevre Derneği Başkan Yardımcısı Kenan Hoplar’da şunları söyledi:
“Yaşam hakkımız elimizden alınıyor. İşimizi aşımızı elimizden alan hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Geleceğimizi yok etmelerine izin vermeyeceğiz. Suyumuzu, havamızı koruyacağız. Bunu bitirmek isteyenlere karşı sonuna kadar direneceğiz. Bu toprak bizim, bu hava bizim. Kimse bizim elimizden kendi küçük çıkarları için buraları harcayamaz. Burası Mersin’in Toroslar’ a açılan en büyük kapısı. Bu kapının kapanmasını ister misiniz? Yüzlerce yıldır burada geçimini sağlayan Çukurkeşlik, Kayrakkeşlik, Kerimler geçimini ortadan kaldırmalarına izin vermeyeceğiz. Buraları yok edilmesi Mersin’in geleceğinin bitmesi demektir” ifadelerini kullandı.
Toroslar Doğayı Koruma Derneği Başkanı Selçuk Gök, şöyle dedi:
“Şu ana kadar fazlasıyla betona boğulduk. Bu bölge bakir bir bölge olduğu için nesli tükenmekte olan yaban hayvanları var. Küçük akbaba dediğimiz kuşlar sadece bu bölgede, bir de Cehennem Deresi bölgesinde yaşıyor. Eğer biz bunları engelleyecek olursak yarın burada bir tane bülbül, serçe görmeyeceğiz. Kesinlikle verilen rapor usulsüzdür. Ses çıkarmadığımız sürece bu usulsüzlük devam ettirilecektir.”
“MESELE BU TOPRAKLARIN KURTARILMASI MESELESİDİR”
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Abdurrahman Yıldız, Mersin’de uzun yıllardır yayla turizmi terörü olduğuna dikkat çekerek şu görüşlere yer verdi:
“Kentlerdeki insanlar yazın sıcağından bulandıkları için son 10-15 yıldır özellikle Toroslar köylerine göç ediyorlar. Dolaysıyla yayla göçü başlatılan köylerde turizminden kaynaklı tarım ve hayvancılık işi fiilen bitmiş durumdaydı. Taş ocakları ve benzeri doğa talanlarına izin verirsek bu köylerde hayvancılık ve tarım da bitecek. Bu köylerin korunması için taş ocakların buralarda kurulmaması lazım. Çevre Bakanlığı Mersin’in Toroslar köylerine çökmüş durumda. Çevre Bakanlığı eliyle tarım ve hayvancılık yapılan köylerimize ruhsatlar veriliyor. Şu an bizim bildiğimiz 37 adet taş ocağı ruhsatı Mersin’in Toroslar köyünde işleme koyulmuş durumda ve bunların tek tek ÇED raporları yapılmaya başlanmış. Bu köylerin yakasından Çevre Bakanlığının elini çekmelidir. Taş ocaklarına ruhsat dağıtmak doğru hizmet değil.”
DAVUL ZURNA EŞLİĞİNDE KUTLAMA
Bu arada ÇED toplantısının yapılmaması çevreciler ve vatandaşları sevince boğdu. Protesto eylemi nedeniyle alanda bulunan davul zurna eşliğinde halaylar çeken çevreciler, kutlama yaptı. Yapılan eylem olaysız sona erdi.