Yemek Eleştirmeni Vedat Milor, 29 Aralık’ta Twitter hesabından, “Coğrafyadan coğrafyaya; nesilden nesile aktarılan ve yemek kültürümüzün en önemli hazinelerinden biri: Pastırma. Peki bugün gelinen noktada yaptıkları pastırmaların lezzetiyle sizce hangi ilimiz diğerine kıyasla daha öne çıkıyor?” açıklamasıyla Kayseri ve Kastamonu pastırmasını anketle takipçilerine sordu. 117 bin 679 kişinin katıldığı ankette, Kayseri pastırması yüzde 54.8, Kastamonu pastırması ise yüzde 45.2 oy aldı.
‘KAYSERİ PASTIRMASINI KIYASLAMAK MÜMKÜN DEĞİL’
İki ili bir kez daha karşı karşıya getiren anketi Kayserili pastırma üreticileri değerlendirdi. Kentteki pastırma satıcılarından Mustafa Tokluman, “Vedat Milor’un yaptığı anketi gördük ve takip ettik. Türkiye’de yüzde 25 oranında pastırma tüketimi var. Bunun da çoğunu Kayseri karşılaşmaktadır. Bunun sebeplerinin en başında entegre tesislerinin başında Kayseri gelmesidir. Tüketici bazında böyle bir sonuç çıkabilir ama üretim, servis ve ihtiyaç karşılama açısından Kayseri açık ara öndedir. Kastamonu’nun ihtiyaç karşılayacak kadar kapasitesi yok. Kastamonu’nun yüzde 45 çıkması ağırlıklı Kastamonuluların ilgi göstermesinden kaynaklı. Her 10 kişinin 6’sı Kayseri pastırmasını tercih eder. Bizler Kastamonu’ya da pastırma gönderiyoruz” dedi.
Pastırma satıcısı Adem Karaca ise, “Kayseri pastırması tarihte seyahatnamelerde yer alıyor. Kayseri pastırması ve sucuğu kıyaslamak mümkün değil. Sarımsak ise Kastamonu Taşköprü’nün. Ona itirazımız olamaz. Bizim bir firmanın ürettiği kapasite, Kastamonu’nun tamamıdır” diye konuştu.
KASTAMONULULAR NÜFUSA BAĞLADI
Kastamonulu pastırma üreticileri ise, çıkan sonucu her iki ilin nüfusa bağladı. Kentte pastırma satışı yapan Tolgahan Karaosmanoğlu, “Vedat Milor’un yapmış olduğu yarışmada Kayseri birinci olmuştu. Ama az bir farkla birinci olmuştur. Bunu nüfus çoğunluğuna da bağlayabiliriz. Ama son zamanlarda Kastamonu’nun atağıyla Cumhurbaşkanımızın ve diğer gurmelerin Kastamonu’yu tercih etmesinden dolayı mutluluk duyuyoruz ve daha ilerletiyoruz” dedi.
Kentte yıllardır pastırmacılık yapan Ahmet Kirişçioğlu ise, “Kastamonu pastırması son ankette ikinci çıktı. Fakat buna rağmen Vedat Milor, ‘Kastamonu Pastırması’ dedi. Bundan önce de Sayın Cumhurbaşkanımız, “Kastamonu pastırmasının tadı, Kayseri pastırmasının adı” diye söylemişti. Biz bu anketten çıkan sonucu kabul etmeme gibi bir şansımız yok” ifadesini kullandı.
Pastırma imalatçısı Ayberk Karaosmanoğlu da, “Kayseri pastırması çok uzun zamandır dünya piyasasında. Türkiye’de üretiliyor ama yurt dışına da ihraç ettiği için bilinirliği çok. Kastamonu pastırması daha yeni yeni duyuluyor. Ona rağmen alınan yüzde 45’lik oy bizim için çok iyi. Kayseri’nin nüfusu kat kat Kastamonu’dan yüksek olduğu için yüzde 55’lik oran aldı” diye konuştu.
MİLOR: PASTIRMA GELENEĞİNİ KORUMAK GEREKİYOR
Yemek kültürünün en önemli hazinelerinden biri olan pastırma ile ilgili sosyal medya hesabından hazırladığı anket sonuçlarıyla dikkat çeken Vedat Milor da, pastırmayla ilgili açıklamalarda bulundu. Pastırma geleneğinin korunması gerektiğine dikkat çeken Milor, “Bu tip anketleri yapmaya devam edeceğim. Buradaki amaç belli bir kültürü korumak çünkü kaybolmaya yüz tutan çok güzel yemekler var ya da aslına uygun yapılmıyorlar. Ülkenin gastronomisi milli kültür hazinemizin çok önemli bir parçası” dedi.
“PASTIRMA İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR”
Şu anda Kastamonu’da yapılan çok iyi pastırmaların olduğunu, aynı şekilde Kayseri’de de olduğunu söyleyen yemek eleştirmeni Milor, her iki ilde üretilen pastırma için tehlike çanlarının çaldığına dikkat çekti.
Milor, “Sürüm çok artmış. Talep çok olduğu zaman senenin 12 ayında da pastırma yapmaya çalışılıyor. Eskiden pastırma yazında, kurutularak yapılırdı. Bir yandan Erciyes, bir yandan Ilgaz Dağları’ndan gelen esintiyle yavaş yavaş kuruması ve doğal hayvanların kullanılması gibi özellikler giderek tarihe karışıyor” ifadelerini kullandı.
“PASTIRMA GİBİ BİRÇOK ÜRÜNDE ÜRÜN GAMI GELİŞTİRİLMELİ”
Her şeye rağmen iyi pastırma yapan üreticilerin var olduğunu dile getiren Milor, pastırma ve birçok üründe ürün gamı geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Gelenek demek, bir yanda tecrübe ve bilgi oluyor. Üreticilerimizin pek çoğu bu işi severek yapıyor ve aile geleneğini devam ettiriyor. Bazen talep o kadar fazla ki onlar da havlu atmak üzere. Pastırma ve birçok üründe ürün gamı geliştirilmeli. Her türlü pastırma yapılabilir. Doğal hayvanlardan, pastırma yazında kurutularak, çemenin, kimyonun, sarımsağın en iyisiyle yapılanlar ayrı bir kategoride satılabilir. Şarküteri ürünlerinde dünyada böyle yapılıyor. Bizim de pastırma geleneğimizi korumamız lazım.”
Abone Ol