Kovid-19 salgını ile yeniden şekillenen dünyada verilerin paylaşımında yaşanan artışlar, yapay zekada atılım yapılmasına ve bu teknolojinin sağlık yönetiminden güvenliğe kadar pek çok alanda günlük yaşamda daha da etkili olmasına yol açtı.
Uzmanlar, Kovid-19 salgını ile yapay zekanın öneminin iyice arttığını belirterek, söz konusu teknolojinin salgından sonra stratejik bir konu olmaya başladığını ve Çin, Almanya, Fransa ile ABD’nin küresel liderliği elde etmek için yarışa girdiğine işaret ediyor.
Bu teknolojilerin sunacağı fırsatları kaçırmak istemeyen diğer ülkeler de bu alandaki stratejileriyle dikkatleri çekiyor.
Yapay zekaya dayalı teknolojiler sayesinde küresel gayri safi milli hasılanın 2030’da bugünkü seviyesinden yüzde 16 artması öngörülürken, bu durumun küresel ekonomiye Çin’in geçen yılki toplam ekonomik büyüklüğü kadar, yani yaklaşık 13,4 trilyon dolarlık katkı sağlaması bekleniyor.
“İnsan gücüne bağımlılığı azaltıyor”
Berlin Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Şahin Albayrak, AA muhabirine, Kovid-19 salgınının sanal ve dijital uygulamalara geçişi hızlandırdığını söyledi.
Bu uygulamaların çoğunun daha fazla veri ve otomasyona ihtiyaç duyulmasına neden olduğunu belirten Albayrak, bu nedenle veri perspektifinden yapay zekanın belirli uygulama alanlarında sınırlı ve dolaylı etkisinden bahsedilebileceğini ifade etti.
Albayrak, üretim tesislerinin, iş yerlerinin ve sosyal alanların geçici olarak kapatılmasının birçok ülkede toplam iş gücünde hızlı düşüşlere neden olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Azalan karlar ve yüksek işletme maliyetleri, bazı şirketleri faaliyetlerinde inovasyona gitmeye itiyor. Dijitalleşme ve otomasyon, genellikle uzun vadede işletme maliyetlerini en aza indirmeye yardımcı oluyor ve pandemi sırasında engel haline gelen insan gücüne bağımlılığı azaltıyor. Bu nedenle salgının uzun vadede sektörde dijitalleşmeyi ve yapay zekayı benimsemesini hızlandıracağını söylemek makul görünüyor.”
“Yapay zeka daha da benimsenilecek”
Yapay zeka ve makine öğreniminin, epidemiyoloji, viroloji ve immünoloji gibi bazı özel alanlarda daha geniş bir şekilde uygulandığının görülebileceğine dikkati çeken Albayrak, pandemi sırasında hayati önem kazanan çevrimiçi ve hibrit eğitim yöntemlerinin hem yenilikçi öğretim yöntemleri hem de müfredatların bir parçası olarak dijitalleşmenin ve yapay zekanın daha fazla benimsenmesine tanıklık edeceğini dile getirdi.
Albayrak, yapay zekanın günlük yaşamın bir parçası olduğun belirterek, “Şirketler için yapay zeka veya makine öğrenimi, yalnızca iş süreçlerinde iyileştirme anlamına gelmez, aynı zamanda yeni vizyonları ve inovasyonları gerçekleştirmeye yardımcı olur.” dedi.
Hükümetler ve vatandaşların yapay zeka ile etkileşiminin hala emekleme aşamasında olduğuna ve sadece niş alanlarda gözlemlendiğine işaret eden Albayrak, insanların yapay zeka ile daha yakın temasa geçmesi gerektiğini, böylece kendi deneyimleriyle bir yargıya varabileceklerini dile getirdi.
“Vasıflı işçilerin eğitimine yatırım yapmalı”
Albayrak, “Devlet, dijital değişim kolaylaştırmak için yenilikçileri ve şirketleri desteklemeli ve her şeyden önce vasıflı işçilerin eğitimine yatırım yapmalı.” diye konuştu.
Kovid-19’a çarenin bilgi iletişim teknolojilerinden ziyade büyük olasılıkla tıp uzmanları tarafından bulunacağını aktaran Albayrak, şöyle devam etti:
“Bu uzmanlar, verilerden çıkarım yapmak için yine de yapay zekayı kullanabilirler, ancak tedavinin anahtarı tıbbi araştırma bulgularındadır. Korona virüs tedavisi için yapay zeka zekanın bir anahtar olduğunu söyleyemem, ancak kesinlikle tıbbi uzmanlarına tedavinin geliştirilmesi için yardımcı olabilecek araçlardan biridir.”
Albayrak, yapay zeka ve büyük veri analitiği alanlarının daha karmaşık ve daha doğru modelleri oluşturmak için gerekli araçları sağladığını anlatarak, bunların yapay zeka yardımıyla gelecekteki salgınlarla savaşmak için umut verici stratejiler belirlenmesine olanak sağlayabileceğini ifade etti.
Finans sektörünün yapay zekaya hazırlanması için 5 yol
Yapay zeka ekonomisi 2030’da 15,7 trilyon dolar olacak
Gelecek, yazılım ve yapay zekada