Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CNN Türk’te katıldığı canlı yayında sunucu Ahmet Hakan’ın Azerbaycan’ın asker talep etmesi durumunda Türkiye’nin bu talebi karşılayıp karşılamayacağı sorusuna, “Askeri işbirliği anlaşmaları mevcuttur. Türkiye tereddüt etmez” yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay dış siyasetteki mücadele alanlarından, iç politikadaki sıcak tartışmalara, gündemdeki bütün konuları Ahmet Hakan’la Tarafsız Bölge’de değerlendirdi. Oktay’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Hangi sistemi kurarsanız kurun mükemmel bir sistem yoktur. Her sistem gelişmeye muhtaçtır. Cumhurbaşkanlığı sistemi neden çıktı? Kararların hızlı alınamamasından, aşırı hantallıktan. Yeni sistemle beraber bunu sağlamış olduk. Yeni sistemde saatler içinde kararlar alınabiliyor. Şimdi içinde olduğumuzu koronavirüs sürecini düşünün. Eski sistem olsa şu an olduğumuz yerde olamazdık.
KARABAĞ KRİZİ NASIL ÇÖZÜLÜR?
Sivillerin katledilmesine dünyanın sessiz kaldığını görüyoruz. Türkiye olarak ilk andan beri ifade ediyoruz. Azerbaycan davasında haklıdır, kendi topraklarını savunmaktadır. Ermenistan işgalcidir. Türkiye olarak sonuna kadar Azerbaycan’ın istediği kadar yanında olacağız. Cumhurbaşkanımız bunu ilk günden belirtti. Türkiye tereddüt etmez, Cumhurbaşkanımız hiç tereddüt etmez. Karşınızda daha ateşkesin imzası kurumadan sivillere saldıran bir terör devleti var. Terör örgütleri Ermenistan’a yardım ediyor.
“MİNSK GRUBU ÇÖZÜM OLMASIN DİYE ÇALIŞIYOR”
MİNSK Grubu çözüm olmasın diye çalışıyor. MİNSK Gurubu için çözüm çözümsüzlüğün kendisiydi. Ermenistan’ın istediği buydu. Süreç ne kadar uzarsa çözümsüzlükten kendi lehlerine bir durum çıkaracaklardı. 30 yıldır yerleşim yerleri kurdular.
Rusya her iki ülke ile görüşürüm, eskiden kalma bir yakınlığımız da var bu sorunu çözeriz diye deneme yaptı ama olmadı. O denemede Türkiye’nin yer almaması eksikliktir. Aliyev’de bunu ifade etti .Türkiye’nin olmadığı masadan çözüm çıkmasının imkanı yok. Biz konuları birbirinden ayrıştırmayı başardık. Rusya ile sorunlarımız var ama birlikte çalışacağımız alanlar var. Rusya ile konuşuyoruz tüm kanallar açık. Farklı bir gelişme olursa Türkiye net tavrını ilan etmiştir.
Macron boş kaldıkça Türkiye üzerinden kendi tanıtımını yapmıyor. Macron’u ciddiye almaya gerek yok, hele hele Türkiye ile ilgili ne söylediğini. Türkiye’nin buna ihtiyacı yok. Türkiye ile Azerbaycan arasında zaten askeri iş birliği anlaşması vardır. Azerbaycan’ın böyle bir ihtiyacı olursa açıktan yapar bunu Türkiye. Dolaylı yönlere gitmesi gerek yok Türkiye’nin, Azerbaycan’ın da yok. Türkiye’nin dünyayla ilişkisini koparmaya yönelik bir harita çizilmeye çalışılıyor.
Derdimiz iki bölgenin de hem iletişimini sağlamak hem de gelişmeye katkı vermek. Ekonomik gelişme barışa katkıdır. Refah arttıkça barış gelişir. Durup dururken bir bakıyorsunuz Tovuz’a saldırıyor. Doğal gaz, petrol boru hattının ve demiryolunun geçişi var orada.
KIBRIS’TAKİ SEÇİM SONUÇLARI
Kıbrıs halkı kendi iradesiyle seçimini yaptı. KKTC, Türkiye’nin tanıdığı bir devlettir. Orada kadim bir kardeşlik vardır. Sadece seçimler bakımından değil, daha derinden baktığımızda resim netleşir. Kıbrıs’ta biz 1571’den sonra 300 yıl hükümranlık sürmüş bir milletin torunlarıyız.
Uzaktan yakından Kıbrıs Türkü’nü tanımayan AB’ye baktığınızda, sivil toplum örgütlerine yardımlar yapılıyor. Bu kurumlar tamamen seçimleri etkilemeye yönelik, kendi kurumları. Pompeo ne zaman geldi Kıbrıs’a? Seçim zamanı geldi.
Kovid salgınıyla ilgili biz gece gündüz oradaydık. Türkiye’nin tüm imkanlarını açtık. Bizim ilimize nasıl gidiyorsa, aynı uçaklarımız oraya da gidiyor. Yetersiz olduğunda orada da hastane yaptık.
DOĞU AKDENİZ’DE SON DURUM
Lokasyona takılmamak gerek Doğu Akdeniz’de. Biz diyoruz ki bizim bir kıta sahanlığımız var. Kendi bulunduğumuz alanda araştırmamızı yaparız. Yaptığımız şey kendi kıta sahanlığımızda, hiç kimseden herhangi biri izin almaya ihtiyaç hissetmediğimiz bir yerdeki çalışmalara dışarıdan bir müdahaleden bahsediyoruz. İstediğimiz yerde araştırma tabii ki yaparız, yapıyoruz da. Bizim tanıdığımız KKTC’den aldığımız ruhsatlar çerçevesinde KKTC de hem sismik hem sondaj araştırmalarına devam edecektir. Değil Yunanistan kim olursa olsun, Türkiye ne bir karış toprağını ne de denizindeki bir damla suyunu, hele hele gelecek nesillerin hakkını hiç kimseye vermez. Bedeli ne olursa olsun. Bizim hiç kimseye ‘Neden burada sismik çalışma yapıyorsunuz2 dediğimizi duydunuz mu? Biz kendi toprağımızda kendi mavi vatanımızda kendi hakkımız olan çalışmaları yapıyoruz. Nasıl ki biz kimseye karışmıyoruz, kimsenin de bize karışmasına izin vermeyiz.
SOKAK KISITLAMASI İDDİASI
Biz Kovid-19 ile mücadelemizi böyle yasaklar, serbestlikler üzerinde götürmüyoruz. Varsa da Cumhurbaşkanımız bunu açıkça paylaşıyor. İl il, ilçe ilçe tüm veriler incelenir. Alınması gereken tedbir varsa alınır. Mart ve Nisan ayında bazı tedbirler aldık.O dönemde bile hafta sonları uyguladık. Şu an daböyle bir şey gündemde değil. Burada en önemli tedbir vatandaşın kendisinin alacağı tedbirdir.
‘IŞIKLI’ DARBE İMASI TARTIŞMASI
Anayasa Mahkemesi kendi değerlendirmesini yapacak. Umuyoruz ki gerçekten onu demek istememiştir. Talihsiz bir açıklamaydı. Sorumlusu sorumluluğunu taşımak zorunda. Herkes aklına geleni söyleyip özür dileyemez. 15 Temmuz’dan sonra en hassas olduğumuz şey güvenlik boyutlu olarak gidiyorduk ardından ülkeyi normalleştiriyorduk. FETÖ’de yaşadığımız en büyük sıkıntı her alana kadar girilmesiydi. Kamuya alınacak her bir personel ile ilgili bir liyakat 2 yerli ve milli olması konusunda çok ciddi hassasiyet oluşması gerekti. Bununla ilgili bütün kararlar AYM tarafında iptal edildi. Yeni düzenleme ile getirmeye çalışıyoruz. Öyle bir yere geliyor ki çalışmalar izah etmekte zorlanıyoruz. Türk milletin ve devletin bekası için aynı geminin içerisindeyiz. Bağımsız dene erkler birbirlerini de çok iyi anlamak durumunda.
“AB ÇATIRDAMAYA BAŞLAYAN BİR YAPI”
AB dediğimiz yapı aslında ciddi anlamda çatırdamaya başlayan bir yapıdır. Brexit ile birlikte etkili aktörlerinden birini kaybetti. Ekonomik anlamda birliktelikle başlayan sonrasında siyasi birlikteliğe giden yapı birden bire değerler ve din anlayışı boyutunda doğru bir tabirse ırkçı ve ötekileştiren bir yapıya gitti. Birden bire tek sesliliğe büründü. Belirli değer yargılardan oluşturulmuş sistemin bu şekilde gittiği vakit ayakta kalma şansı yoktur. Futbol takımı tutar gibi bir sisteme gittiği zaman haklının yanında olma şansı yok. Belli bir süre sonra kendi içerisinde kargaşalar başlar.