Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) üye ve paydaşlarının COVID-19 ile mücadelede düzenli bilgi ve deneyim paylaşımı için başlattığı online etkinlik serisi YASED United’ın bu haftaki konuğu da UNCTAD Yatırım Araştırmaları Bölümü Başkanı Richard Bolwijn oldu. Genel Sekreter Serkan Valandova’nın moderatörlüğünde ve YASED Başkanı Ayşem Sargın’ın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte UNCTAD Raporu ile ilgili YASED üyelerini bilgilendiren Bolwijn, “COVID-19, bu yıl uluslararası doğrudan yatırımlarda (UDY) yüzde 40’a varan bir düşüşe yol açacak. Şu anda girmekte olduğumuz kaçınılmaz durgunluk, ekonomik resesyonun en az bir yıl daha sürmesine neden olacak. 2022 yılına kadar doğrudan yabancı yatırımlarda iyileşme öngörmüyoruz. Büyük ölçüde küresel tedarik zinciri yoğun, imalat sanayii ve doğal kaynaklara dayalı bir UDY profiline sahip ülkeler, bu dönemden daha ciddi şekilde etkilenecekler. Uzun vadede ise, yatırımların yönünü yeniden belirleyecek bazı trendlerin ortaya çıkmasını bekliyoruz. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılanmasıyla şekillenecek olan bu yeni süreçte,üretimde millileşme, yatırımlarla üretimin fiziksel olarak yakınlaşması, üretimde ve tedarikte çeşitlendirme ve bölgeselleşme gibi trendlerin etkili olacağı düşüncesindeyiz. Salgının, uluslararası üretimi şekillendiren 3 mega trendi de ortaya çıkarmasını bekliyoruz. Bunlar, teknoloji – dijitalleşme; korumacılık ve ekonomi politikaları; ve sürdürülebilirlik.” diye konuştu.
Uluslararası üretimin dönüşümünün hem zorluklar hem de fırsatlar getireceğini söyleyen Boldwijn, “tedarik süreçlerinde çeşitlendirme, yerel ve bölgesel pazar çeşitlendirme imkanı, daha geniş endüstriyel kapasiteye sahip kısa değer zincirleri, ve küresel tedarik zinciri süreçlerini kolaylaştıracak dijital altyapı gibi alanlar yatırımcılara bu yeni dönemde fırsatlar yaratabilecektir” dedi.
Bu yıl “Pandemi Sonrası Uluslararası Üretim” temasına odaklanan ve UNCTAD tarafından her yıl hazırlanan ve tüm dünyada eşzamanlı olarak açıklanan UNCTAD 2020 Dünya Yatırım raporunda; 2020 yılında küresel UDY’nin 2005’ten bu yana ilk kez 1 trilyon doların altına ineceği ve yüzde 40 oranında bir düşüş olacağı belirtiliyor. Buna ek olarak, yatırımların 2021 yılında yüzde 5- 10 arasında bir düşüş yaşayacağı ve 2022’den önce bir iyileşme olmayacağı öngörülüyor. Pandeminin arz, talep ve politikalar açısından şok etkisi yarattığı belirtilen raporda, mevcut yatırım projelerinin yavaşladığı, derin bir resesyon beklentisi ile çok uluslu şirketlerin yatırım projelerini yeniden değerlendirmelerinin beklendiği belirtiliyor. Rapora göre, hem yeni (greenfield) yatırımlarda, hem de birleşme ve satınalmalarda (M&A) 2020’nin ilk aylarında geçen yıla göre yüzde 50’den fazla düşüş gözlenmekte.
Küresel tedarik zincirleri toparlanmada önemli rol oynayacak
Raporda, kriz sırasında küresel UDY akışlarındaki sert düşüşe rağmen, uluslararası üretim sisteminin ve küresel tedarik zincirlerinin ekonomik toparlanma ve kalkınmada önemli bir rol oynamaya devam edeceği vurgulandı.
Gelişmekte olan ekonomilerin, gelişmiş ekonomilere göre daha büyük UDY düşüşü yaşamasının beklendiği raporda, “Bunun en önemli sebepleri olarak bu ülkelerde küresel tedarik zincirlerinden daha çok etkilenen sektörlere odaklı yatırımların olması ve gelişmiş ekonomiler kadar güçlü destek politikalarının uygulanamaması. Aynı zamanda ihracata yönelik ve emtia bağlantılı yatırımlar en ciddi etkilenenler arasında olduğu için, gelişmekte olan ülkelere yönelik akışların daha çok etkilenmesi beklenmektedir” ifadelerine yer verildi.
Raporda, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Batı Asya’ya gelen UDY’nin, yüzde 7 oranında düşerek 28 milyar dolara gerilediği belirtildi. Bölgede en fazla yatırım çeken 3 ülke sırasıyla; Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye ve Suudi Arabistan oldu.
‘2019 dünya ekonomisi için zorlu bir yıldı’
Raporun Türkiye ile ilgili verilerini yorumlayan Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın, 2019’un dünya ekonomisi için düşük performansların, jeopolitik belirsizliklerin ve ticaret gerilimlerinin yaşandığı zorlu bir yıl olduğunu belirtti. Yaşanan tüm bu zorlukların etkilerinin 2019 küresel UDY rakamlarından okunabildiğini söyleyen Sargın, “Küresel belirsizlik ortamı ve jeopolitik gelişmeler, ülkemizin UDY performansına da yansıdı. 2019 rakamlarına baktığımızda, Türkiye’nin bir önceki seneye göre UDY girişlerinde yüzde 35’lik bir düşüş olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz yıl 8.4 milyar dolar olan UDY girişi, küresel UDY’nin yalnızca yüzde 0.5’ine denk gelmektedir” dedi.
Sargın: “Yeniden şekillenen dünya ekonomisinde ülkemizi rekabetçi kılacak adımları ivediyetle atmalıyız ”
Küresel salgının tüm dünya ekonomilerini olduğu gibi Türkiye ekonomisini de önemli ölçüde etkilediğini belirten Sargın, UDY alanında Türkiye’nin bu dönemde atacağı adımların önemine değindi. “UDY’de köklü dönüşümlerin ve yatırım kaymalarının yaşanacağı pandemi sonrası dönemde önceliklerimiz, mevcut yatırımcıların Türkiye’deki yatırımlarını koruma odaklı bir stratejinin geliştirilmesi ve Küresel Tedarik Zincirleri ekseninde yaşanacak dönüşümlerden kaynaklanan UDY’nin ülkemize çekilmesi olmalı” dedi. Çokuluslu şirketlerin gelirlerindeki ciddi düşüşler nedeniyle yatırımların ertelendiği ve iş planlarının yeniden tanımlandığı bu dönemde, UNCTAD’ın küresel UDY’de yüzde 40’lık düşüş beklentisini hatırlatan Sargın, şöyle devam etti: “Ülkemizin, rekabet koşullarının yeniden şekillendiği bu döneme hazırlıklı girmesi son derece önemli. Yatırım ve ticarete dayalı ekonomik büyüme modeli ve mevcut tedarik zinciri bağları ile Türkiye’nin, dünyadaki gelişmelerden etkilenmesi kaçınılmaz olmakla birlikte, gelişmiş sanayi kabiliyeti, nitelikli işgücü ve lojistik olarak önemli pazarlara yakınlık avantajıyla, önümüzdeki dönemdeki UDY kaymalarında doğacak fırsatlardan faydalanma şansı da bulunmaktadır. Bununla birlikte, yeni dönemde hem UDY, hem de UDY’nin etrafında şekilleneceği Küresel Tedarik Zincirleri alanında ülkemizin küresel rekabetçiliğini sağlayacak önlemleri ivediyetle almamız, ülkemizin yüksek katma değerli üretim ve bilgiye dayalı sürdürülebilir büyümesi için büyük önem taşımaktadır.”