Stratejik Düşünce Enstitüsünde (SDE) “Zimbabve’de Ekonomik Durum ve Yaptırımlar” başlığıyla düzenlenen panele, başkentteki yabancı misyon şefleri, akademisyenler, üniversite öğrencileri, basın mensupları ve davetliler katıldı.
Zimbabve’nin Ankara Büyükelçisi Yardımcısı Chakurangeyi Mutodza, burada yaptığı konuşmasında, ülkesine uygulanan yaptırımlardan sanayi ve tarım başta olmak üzere birçok sektörün ciddi oranda etkilendiğini dile getirdi.
40 MİLYAR DOLARA MAL OLDU
Mutodza, “Zimbabve’ye uygulanan yaptırımlar, toplamda 40 milyar dolara mal oldu. Ülkemizi mali yardımlardan mahrum bıraktı. Zimbabve’nin Dünya Bankası gibi kurumlardan yardım alması yasaklandı.” ifadesini kullandı.
Zimbabve’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunan Mutodza, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘LÜTFEN BİZE YARDIMCI OLUN’
“Devlet Başkanımızın (Emmerson Mnangagwa) bir mesajı var. Mnangagwa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın stratejik rolü ve öneminin farkında. Erdoğan, Rusya ve ABD başta olmak üzere bütün taraflarla iyi ilişkilerini sürdürüyor. Biz diyoruz ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk halkı, lütfen Zimbabve’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması noktasında bize yardımcı olun. Bu yaptırımlar insanlarımızı öldürüyor. Sistemimiz çökmüş durumda. Çocuklarımız artık okula gidemiyor. Ülkemizde çok büyük kuraklık var. Gıdaya erişimimiz yok. Dışarıdan yardım da alamıyoruz. Ülkemize yardım etmek isteyen herkes ABD tarafından cezalandırılıyor.”
Zimbabve’ye yardım eden uluslararası bankaların da ABD tarafından cezalandırıldığına dikkati çeken Mutodza, konuşmasının sonunda ülkesine uygulanan yaptırımların bir an önce kaldırılması talebini yineledi.
YAPTIRIMLAR TEK TARAFLI
Zambiya’nın Ankara Büyükelçisi Joseph Chilengi de Zimbabve’ye uygulanan yaptırımların tek taraflı tedbirler olduğuna işaret ederek, yaptırımların Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararı olmadan alındığına dikkati çekti.
Bu yaptırımların meşruluğunun tartışılması gerekliliğine işaret eden Chilengi, “Yaptırımlardan Zimbabve halkı da oldukça olumsuz etkileniyor. Yaptırımların neticelerine baktığımızda, uluslararası insan hakları sözleşmesiyle örtüşmediğini görüyoruz. Bu da uluslararası adalet sistemini etkiler.” diye konuştu.
Yaptırımların, öğrencilerin eğitim hakkından mahrum kalması ve firmaların küresel olarak ticaret yapamaması gibi birçok olumsuz etkisi olduğunu belirten Chilengi, “Afrika’da birçok ülkeye uygulanan tek taraflı yaptırımların ciddi etkileri var. Bu yaptırımlar nedeniyle insanlar yeni fırsatlar bulmak için başka ülkelere göç etmek zorunda kalıyor.” dedi.
‘SESİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ’
Tanzanya’nın Ankara Büyükelçisi Elizabeth K. Kiondo da Zimbabve’ye uygulanan ekonomik yaptırımlara ilişkin, 11 Afrika ülkesinin geçen ay Ankara’da basın toplantısı düzenlediğini hatırlatarak, bu toplantıda yaptırımların kaldırılması noktasında Türkiye’nin desteğini talep ettiklerini anımsattı.
Kiondo, söz konusu yaptırımların kaos yaratma potansiyeline sahip olduğuna dikkati çekerek, “Biz çatışmaları önlemek istiyoruz. Bu nedenle yaptırımların kaldırılması için elimizden geleni yapmak zorundayız.” diye konuştu.
Halihazırda Zimbabve ekonomisinin yaptırımlar nedeniyle oldukça kötü durumda olduğuna işaret eden Büyükelçi Kiondo, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Zimbabve’ye uygulanan yaptırımların doğru olmadığını ve adaletsiz olduğunu düşünüyoruz. Zimbabve yaptırımlar nedeniyle sosyoekonomik konularda, eğitim ve sosyal hizmetler konularında çok geri kaldı. Yaptırımlardan en fazla fakir insanlar zarar gördü. Bu nedenle Zimbabve’ye uygulanan yaptırımlar kaldırılıncaya kadar sesimizi yükseltmeliyiz.”
‘BİR ÇOK ALANDA OLUMSUZ ETKİSİNİ GÖSTERİYOR’
SDE Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. Merve Karacaer Ulusoy da Zimbabve’ye uygulanan yaptırımların, ülke ekonomisinde birçok alanda olumsuz etkiye yol açtığını, ülkede enflasyon oranlarının çok yüksek seviyelerde olduğunu belirtti.
Ulusoy, Zimbabve ekonomisinde kırılgan bir yapının hakim olduğu değerlendirmesinde bulunarak, bunun nedenleri arasında siyasi belirsizlik, sürdürülemeyen dış borç yükü, likidite zorlukları, altyapı eksiklikleri, kuraklık, yetersiz enerji ve su arzı olduğunu ifade etti.
Zimbabve’nin dış borç stokunun 1999’da 109 milyon dolar iken 2017’de bu rakamın 5,4 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Ulusoy, “Yaptırımlarla Zimbabve hükümeti finansal yükümlülüklerini yerine getirme konusunda zorlanmış, bu durum kadınları, çocukları, yaşlıları ve engelli vatandaşları olumsuz etkilemiştir.” dedi.