ABD Başkanı Donald Trump yaptığı açıklama ile, terör örgütü DAEŞ’in lideri Ebu Bekir el-Bağdadi’nin İdlib kentinde düzenlenen bir operasyonla öldürüldüğünü duyurdu. Trump açıklamasında Türkiye, Rusya, Suriye ve Irak’a verdikleri destekten ötürü teşekkür etti.
Bağdadi’nin öldürülmesiyle bölgede dengelerin nasıl değişeceğini, örgütün kaderinin ne olacağını ve DAEŞ’in bu ölüm sonrası nasıl bir reaksiyon vereceğini gazeteci-yazar İsmail Yaşa ile konuştuk.
GAZETECİ-YAZAR İSMAİL YAŞA: TÜRKİYE’NİN HAMLESİ ALGI OPERASYONUNU ÇÖKERTTİ
DAEŞ terör örgütü El Kaide’den Irak’ta türedi. Fakat bunların normal bir örgüt olmadığını, istihbarat örgütleri tarafından kurulup geliştirildiğini biliyoruz. Irak ve Suriye’de kullanıldığı gibi Libya ve Mısır’da kullanılan bir örgüt. Bağdadi’nin öldürülmesini şu şekilde değerlendirebiliriz. Biliyorsunuz Türkiye ile ABD anlaşması, Türkiye-Rusya ve İran arasındaki Astana süreci ile Suriye’de bir çözüme doğru gidiliyor. DAEŞ’i kuranlar yapmak istediklerini yapıp hedeflerine ulaştı. Bu örgüt Irak ve Suriye’deki misyonunu tamamladı ve şimdi tasfiye ediliyor. Günümüzde algının gerçeğin önüne geçtiği bir ortamda yaşıyoruz. Daha düne kadar BAE medyası DAEŞ liderinin Libya’da olduğunu yazıyordu, Hafter’in Libya’da DAEŞ’e karşı savaştığı algısını güçlendirmek için… Bağdadi’nin İdlib’de öldürülmesi anlamlı. Bu terörist PKK ve rejimin kontrolü altındaki yerlerden geçerek buraya nasıl geldi, bu da dikkate değer. Bağdadi’nin İdlib’de öldürülmesi algı yaratmak için kullanılabilirdi ancak Türkiye’nin operasyona desteği ve iş birliğiyle bu tamamen çöktü. Zaten İdlib de tümüyle Türkiye’nin kontrolünde değil, sadece gözlem noktalarımız var.
“İSTİHBARAT SERVİSLERİ DAEŞ’İ ÇOK SEVDİ! DAEŞ İLE MAYMUNCUK GİBİ HER KAPIYI AÇTILAR”
DAEŞ’in bundan sonra ne yapacağına daha çok onu kuranlar karar verecek. Yeni liderleri kim olacak bu ortaya çıkacak. Ya da başka bir örgüt ortaya çıkarıp onu mu kullanacaklar göreceğiz. İstihbarat örgütleri DAEŞ’i çok sevdi. Arap Baharı’nın bastırılmasında, Mısır’daki darbenin ve Libya’da Hafter’in desteklenmesinde DAEŞ maymuncuk gibi kapıyı açtı. El Kaide’den daha kullanışlı buldular ve şeklini değiştirerek kullanmaya da devam edebilirler ama bunu ilerleyen günlerde göreceğiz. Tabi DAEŞ, örneğin PKK gibi, bir ideolojiye dayanmadığı için tabanda desteği yok. Bağdadi’nin intikamını almak için birilerinin eylem yapacağını düşünmüyorum. Eğer “intikam” adı altında bir eylem gerçekleşirse de, bunlar bir takım hedeflere hizmet için yapılır.
ABDULLAH AĞAR YERİNE GELECEK İSME DİKKAT ÇEKİP, TEHLİKEYE İŞARET ETTİ
Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar da Habertürk’e DAEŞ’in geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Bağdadi’nin nasıl, ne şekilde, ölü ya da diri, tek parça ya da atomize olduğu çok önemli değil. Artık Bağdadi emekli edilmiştir. Artık önemli olan DEAŞ’ın başına kimin ya da kimlerin geçeceği, bütüncül mü bölgesel mi davranacağı, DEAŞ’ın vazifesine nasıl devam edeceğidir?” diyen Ağar, Bağdadi’nin yerine geçmesi beklenen ve kod adı “Hajji Abdullah al-Afari” olan Abdullah Kardaş’ı mercek altına aldı. Ağar, “Irak ordu mensubu Telaferli bir Türkmen ve örgüt içinde nam saldığı ünvanıyla ‘Yok Edici’. Tel Afer’de 400 bin Türkmen yaşıyor. Türkiye ve Türkleri her fırsatta radikalizm ile DEAŞ’la özdeşleştirme çabası söz konusu. Diğer tarafıyla, DEAŞ’ın yeni sözde halifesinin Türkmen olması, YPG/PKK’nın kullanmak isteyebileceği bir şey. Türkiye ve Türkleri her fırsatta radikalizmle ve DEAŞ’la özdeşleştiren YPG/PKK, ve uluslararası arenada boy gösteren ajanslar, medya ve etki odaklarının sıkça kullanmak isteyecekleri bir aygıt ki bunun uygulamaları bu süreçte bütün yalanlarıyla almış başını gidiyor” diyerek tehlikeye işaret etti.