Bir masa ile sandalyeyi kaldırıma koyan kendine kazanç kapısı oluşturmak için vale adı altında park işine girince, İstanbul’da özellikle belli noktalarda neredeyse ücretsiz yer bulmak imkansız hale geldi.
Park için bu tarz aracılardan başka çaresi olmayan vatandaş ise aracını fiyatları 10 ile 50 TL arasında değişen rakamlarla yasal görünümlü değnekçilere teslim ediyor. Tabi iş sadece parasal kısımla da sınırlı kalmıyor.
Gelişi güzel yapılan parklar sonrası araçlara kesilen cezalar ve aracın modeline ve donanımına göre yapılan hız denemesi ve artistik hareketler sonrası alınan ufak tefek darbeler de gün sonu araç sahibine hatıra olarak kalıyor.
Yasal görünümlü değnekçilik olarak da ifade edilen kayıtsız valeler sadece caddeleri ve sokakları da işgal etmiş değil.
Çok sayıda mekanın, alışveriş merkezinin ve otelin yanı sıra hastanelerin dahi önü vale adı altında faaliyet gösteren değnekçiler tarafından adeta ele geçirilmiş durumda.
100 BİNDEN FAZLA KİŞİ ÇALIŞIYOR
Yeni Şafak’tan Kenan Biter’in haberine göre; Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Tüm Vale İşletmecileri Ve Çalışanları Derneği (TOVDER) Başkanı Mustafa Nohut, valenin isteğe bağlı ücretli bir şekilde özel hizmet veren işletme olduğunu dile getirerek, vale ve değnekçi ayrımının iyi yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Türkiye genelinde 2 bin 750 adet vale firması olduğunu ve 100 binden fazla kişinin de bu iş kolunda çalıştığını dile getiren Nohut, sektörün ağırlıkla konumlandığı illeri ise İstanbul, İzmir ve Ankara şeklinde sıraladı.
SİGORTA ŞART
Park hizmeti veren yerlerin Vale Yönetmeliği çerçevesinde hizmet vermesi gerektiğini bunun da kapsamında şirketin kendine özel bir otopark alanı bulunmasının zorunlu olduğunu kaydeden Nohut, ”Vale hizmeti vereceklerin öncelikle bir şirket kurulumu yapması gerekiyor. Bunun dışında tüm çalışanlarının sigortalı olması da şart. Ayrıca üçüncü şahıslara yönelik Mali Mesuliyet Sigortası da yaptırmaları zorunlu. Bunun için de sigorta şirketleri zaten otopark zorunluluğu koşuyor.” dedi.
TUTANAK İLE TESLİM EDİN
Vatandaşların aracını valeye verirken çalışanların şirket unvanının da yer aldığı yaka kartlarının yanı sıra araç teslim tutanağı ile teslim etmesi gerektiğine de vurgu yapan Nohut, ”Ciddi paralar vererek aldığınız aracınızı birine teslim ediyorsunuz muhakkak bu tarz detaylara dikkat etmelisiniz. Çünkü aksi halde aracın çalınması halinde kasko şirketleri de aracınızı kendi elinizle teslim etmişsiniz diyerek gereken ödemeyi yapmayabiliyor.” diye konuştu.
İSPARK’IN 3 KATI KADAR FİYAT TALEP EDİLEBİLİR
Vale ücretlerindeki 10 ile 50 TL arasında gidip gelen değişkenliğe de ilişkin konuşan Nohut, işin bu tarafında ise aracın park yapılması için verildiği bölgeye göre fiyatların değişkenlik gösterebileceğini belirtiyor.
Nohut, fiyat noktasında İstanbul için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’nde parkın bulunduğu bölgedeki İSPARK ücretlerinin dikkate alınması yönünde bir görüş ortaya çıktığını, burada da söz konusu ücretin 3 katı kadar bir rakamın talep edilebileceğini vurguladı.
CEZASI 100 TL: 60 BİN DEĞNEKÇİ VAR
TOVDER Başkanı Nohut, kayıtlı firmalarının yanı sıra caddeleri sokakları, belli mekan önlerini işgal eden vale görünümlü değnekçilere ilişkin ise çok çarpıcı bir rakamı paylaştı.
Türkiye genelinde 50-60 bin kadar kişinin bu işi resmi kaydı olmadan kaçak olarak yaptığını belirten Nohut, bu durum yüzünden devletin kasasına girecek milyonlarca liralık kazancın da önüne geçildiğinin altını çizdi.
AYLIK 15 BİN TL GELİR
Söz konusu kişilere yönelik şikayet halinde ise Kabahatlar Kanunu üzerinden işlem yapıldığını ve ceza olarak 100 TL gibi komik bir ceza kesildiğini de kaydeden Nohut, bu kişilerin aylık kazançlarının ise günlük 500 TL’den 15 bin TL civarında olduğunu dile getirdi.
ÖZEL BİR SUÇ TİPİ OLARAK YER ALMALI
Cezanın, Kabahatler Kanunu’na göre değil, ” 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır” hükmünü içeren Karayolları Trafik Kanunu’nun 79’uncu maddesine göre verilmesi gerektiğini kaydeden hukukçular ise, değnekçilerin aldıkları ücretin tahsilinin, Türk Ceza Kanunu’nda özel bir suç tipi olarak yer alması gerektiğini belirtiyor.