TBMM Genel Kurulundaki 2021 Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi ve 2019 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerinde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bugüne kadar her şartta olduğu gibi salgın şartlarında da millete hizmetle dolu bir yıl geçirdiklerini söyleyerek, şu açıklamalarda bulundu: “Milletimizin ve milli iradenin temsilcisi Meclisimizin desteğiyle tüm engelleri birer birer aşarak bugünlere geldik. Bu yıl içinde hidroelektrik santrallerinden şehir hastanelerine, büyük otoyol projelerinden teknoloji merkezlerine pek çok yeni dev eserin açılışını gerçekleştirdik. Fatih sondaj gemimizin keşfettiği 405 milyar metreküplük doğalgaz rezervi keşfinin mutluluğunu 83 milyon hep birlikte hissettik. Salgın döneminde dahi Ekim ayı ihracatımızın Cumhuriyet tarihimizin en yüksek rakamına ulaşmasıyla sanayi üretimi artışında dünya ikincisi oluşumuzla hep birlikte gurur duyduk.” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçenin haramzadelerin bütçesi olduğunu iddia ettiğini hatırlatan Oktay, “Bu bütçe, BM insani gelişmişlik endeksinde en yüksek insani gelişmişlik sınıfına çıkardığımız milletimizin bütçesidir. Bu bütçe, Dünya Bankası üst orta gelirler grubuna yükselttiğimiz halkımızın bütçesidir. Bu bütçe, satın alma paritesine göre 2009 yılında 15 bin 457 dolar cinsinden kişi başına geliri 2019 yılında 28 bin 424 dolarla ikiye katlanan insanımızın bütçesidir. Bu bütçe, Türkiye’ye karşı ortaya konulan tüm engellemelere rağmen küresel kriz sonrasında 2010-2019 döneminde ortalama yüzde 5,8 oranında büyüyen ekonomimizde çiftçimizin, esnafımızın, işçimizin, memurumuzun artan vergileriyle oluşturduğumuz milletimizin anasının ak sütü gibi helal bir bütçedir. Bu bütçeye faiz bütçesi, haramzadelerin bütçesi diyenler, bu topraklara tek bir çivi çakmamış, bu ülkenin insanını yıllarca hor görmüş ve bu yüzden de bu milletimiz tarafından ebediyen muhalefetle görevlendirilmiş, muhalefete mahkum edilmiş olanlardır” dedi. Oktay şöyle konuştu: “Özellikle Suriye, Doğu Akdeniz, Libya ve Azerbaycan ile ilgili konularda ülkemiz söz sahibi oldu ve diplomasi kanalları etkin şekilde kullanıldı. Bölgemizde yeni çatışmalar ve insani trajedilerin yaşanmaması için elimizden geleni yapacağımızı ve sınırlarımızın güvenliği konusunda da asla geri adım atmayacağımızı hükümet olarak her platformda açıkça dile getirdik. Doğu Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili meselelerde Türkiye’nin dışlandığı ve Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarlarını gözetmeyen hiçbir senaryonun hayata geçme ihtimali olmadığını bütün dünyaya ilan ettik.” Oktay, yılın üçüncü çeyreğinde ekonomik faaliyette başlayan canlılığın Yeni Ekonomik Programı hedefi olan yüzde 0,3 oranındaki büyüme oranının aşılabileceğine işaret ettiğini belirterek, “Covid-19 salgınına yönelik önlemlerin hafifletildiği Haziran ayından itibaren sanayi üretiminde yüksek artışlar kaydedilmiştir. Toplam sanayi üretim endeksi üçüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 8,4 oranında artış göstermiştir. Salgına rağmen Nisan ayında 8 milyar 971 milyon dolar olan ihracatımız hemen her ay artış göstermiş ve Ekim ayında da bu yükseliş sürerek 17 milyar 329 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Böylece ihracatımız, salgın öncesi seviyelerini de aşarak 2020 yılının en yüksek ihracat değerine ulaşmıştır” şeklinde konuştu. Oktay, şunları kaydetti: “Adalet hizmetlerinde altyapı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yargıda dijitalleşme ve dinamik mevzuat değişiklikleri gibi alanlarda önemli reformlara imza attık. Geçtiğimiz süreçte Anayasa ve başta temel yasalar olmak üzere gerçekleştirilen değişikliklerle sistemimize birçok yenilik kazandırılmıştır. Kişisel verilerin korunması, çocuk haklarının anayasal koruma altına alınması, sendikal özgürlüklerin geliştirilmesi, kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkının getirilmesi, bilgi edinme ve bireysel başvuru hakkı gibi sosyal ve demokratik haklara odaklı yenilikler anayasal bir zeminde hayata geçirilmiştir. Yargı, hiçbir kişi, kurum veya merciden emir, talimat, tavsiye ya da telkin almaz. Yargının kurumsal varlığı hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünü gerçekleştirmenin, korumanın da güvencesidir; böyle olmaya da devam edecektir. Uyuşmazlıkların arabuluculuk ve uzlaştırma yollarıyla mahkeme süreci öncesinde kısa sürede ve daha az masrafla dostane yöntemle çözülmesini sağladık.” Yargı ile ilgili Adalet Bakanlığının İnsan Hakları Eylem Planı üzerindeki çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Geniş bir istişare sürecinden sonra insan hakları konusunda yol haritamız olacak Eylem Planı’nın taslağı oluşturulmuştur. Buna ilave olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomik hayatın tüm paydaşları ile bir araya gelinmekte ve İnsan Hakları Eylem Planı Taslağı ve mevzuat ihtiyaçları gözden geçirilmektedir. Bu çerçevede yatırım ortamı, mülkiyet hakkı, sözleşme serbestisi gibi konularda adalet sistemine ilişkin yeni politikalar belirlenecektir. Toplumun tüm kesimlerinin yaklaşımlarının dikkate alındığı yeni bir reform sürecini başlatmış bulunmaktayız. Önümüzdeki aylarda hukuk devleti ilkesini güçlendirme, öngörülebilir kolay erişilebilen hızlı ve etkin işleyen yargı sistemi yönünde yeni adımlar atacağız” diye konuştu. Oktay, kadın cinayetlerine ilişkin olarak, “Kadın katillerine, kadına ve çocuğa karşı suç işleyenlere, istismarda bulunanlara gelince sizler bunları iyi tanırsınız. Dağa kaçırılan çocuğuna kavuşmak isteyen Diyarbakır annesini evinde diri diri yakmak isteyenleri sizler iyi tanırsınız. Mağdur olan bu kadınlarımızı, çocuklarımızı size kurban etmeyeceğiz. İnsani güvenlik mi dediniz? Sonuna kadar insanlarımızın güvenliğini ve haklarını koruyacağız. Demokrasinin de, insanlığın da en büyük düşmanı terördür. Terörle, katillerle mücadelemizi Kürtlerle mücadele gibi yansıtmak tek kelimeyle art niyetliliktir, insafsızlıktır. Tüm Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi gibi konuşmanız gerçeği çarpıtmaktır ve asla doğru değildir” ifadelerini kullandı. Türkiye’de yaşanan deprem felaketlerine ilişkin olarak Oktay, “Başta İzmir, Elâzığ, Malatya ve Giresun olmak üzere doğal afetlerden etkilenen şehirlerimizin yanında olduk, vatandaşlarımızın yaralarını en hızlı şekilde sardık. Afetten etkilenen bölgelere bu yıl toplam 165 milyon lira kaynak sağladık. 3 bin 34 afet konutunun yapımını tamamladık, 20 bin 858 afet konutunun da yapım süreci devam etmektedir. Bildiğiniz gibi İzmir, Ekim ayı içinde 6,6 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı ve 116 vatandaşımızı bu depremde kaybettik. Depremin hemen ardından arama kurtarma ekiplerimiz, ilgili kamu kurumlarımız ve gönüllü ekipler gece gündüz demeden büyük fedakârlıkla çalışarak 107 vatandaşımızı enkazdan kurtarmış ve afetten etkilenen vatandaşlarımızın yaralarını sarmıştır. Deprem, sel ve diğer doğal afetlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.